24 Şubat 2014 Pazartesi

MESELE; Seviye



MESELE; SEVİYE

Bu hafta dolmakalem tercihimiz PELİKAN level 5. burada ki level (seviye anlamında), defterde ise CLAİREFONTAİNE marka çizgili defter kulandık. Bu ana kadar yazdıklarım, kalem sevgisi ve onunla değer bulan defter ilgisi... idi. Bundan sonra yazacaklarımsa güncel hayatla ilgili olacak.
Kaybettikleri şeyler olmuştur insanın her daim. Ben ne kaybettiğim mücevherleri, ne de kaybettiğim kalemleri, önemsedim. Yadigar kalanları da kaybetmeyecek özende sakladım. Her vakit(dikkat ettiyseniz zaman demiyorum) yanımda taşıdığım yadigarlarsa, aklımdaki mıh gibiydiler. İnsanın kaybettiklerinden bahsediyordum, kaybettiğime üzüldüklerimin en fecisi, dost kaybı olmuştur. Olayı kişiselleştirmeden şöyle geçiş yapalım, (kişiselleştirmek isteyenler çoğul kelimeleri tekile çevirsin) işte sorunumuz da burada, artık dost kaybı demeyelim, bizim varsaydıklarımız imiş, dost bildiklerimiz. Meğer alınganlıklarımızın şiddetiyle, kahırlarımızdan dolayı bizi suçlamaları da kendilerinin ihanetini örtmek içinmiş. Anladık eyvallah.
Neden pelikan marka dolmakalem ile dost kaybı eşleşmesi yaptım. Pelikanı çok sevmeme rağmen, (çeşit, uç, yenilik, malzeme, vb), dolmakalem piyasasında, hiç bir zaman bir numara olamamıştır. Kaybedilmeyi yeğleyen dostlarımız gibi. Peki neden bu defter, çünkü dünyanın en güzel kağıtları, en pürüzsüz, en mürekkebi dağıtmayan olduğu için. Kaybedilmiş olsa da dostluklarımız böyleydi de o yüzden. Ama çizgili, çizilmiş olanını tercih ettim.
Oysa biz oruç tuttuklarımızla bayram etmeyi severdik. Oysa biz neden kaybolduğuna değil, niçin kaybolmuş olabileceğini düşünürdük mücevherlerin. Sandukamıza çivi çakarmış oysa biz sandukamızı omzunda taşır zannetmiştik. Olmasın kalabalıklar, bağrışlar, çağırışlar, bize dört yiğit adam yeter demiştik defnimiz için. Sırada ki şarkı;
hüzünlü dostlara gelsin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder