BİR FİLM, BİR ŞARKI
CENNETİN
RENGİ…
Modern ama
günümüz dünyasında sinema filmleri büyük bütçeler ve meşhur aktör, aktrislerle
yapılıyor. Beni çeken, kendine bağlayan yapımlar ise Haşmet Babaoğlu’nun bir
twittinde dediği gibi “Asıl zor olan Hawking gibi birinin değil, sıradan
insanları canlandıran filmler lazım bize. “ Cennetin Rengi de öyle. Düşük bütçeli,
felsefesi olan, insancıl bir film.
İranlı bir yönetmen Majid Majidi’nin yönetmenliğinde, hayatın içinden bir
film.
Film Tahran’da
geçiyor. Yatılı olarak, körler okulunda, kendisi de görme özürlü, ilkokul
çağındaki küçük Muhammed’in hayatı anlatılıyor. Hayatını dokunarak, hissederek,
işiterek anlamaya çalışan küçük bir çocuk. Vedayı, vefayı, kavuşmayı anlatan
film. Kör iken saklambaç oynamayı deneyen bir çocuk, gazoz kapağından hediye
kolyeyi boynuna gülerek asan kız kardeşler. Dünyalar tatlısı bir nine.
Zannedersem 1999 yılı yapımı. Benim sinema filmlerine düşkünlüğümün sebebidir
bu film. Bir film, bir şarkı yazılarına, bu filmle başlamasaydım ilerleyen
zamanlarda çok üzülürdüm. Belki izlediğinizde modern zaman filmleri ile
kıyaslayacak, gereksiz göreceksiniz, affınıza sığınarak söyleyeyim ki masalsı
tadı, başka filmlerde bulamadığım kadar özel.
1990 yılında
gerçek hayatında da kör olan Mohsen’in canlandırdığı Muhammed karakteri, sinema
tarihinin en başarılı rolüdür bence.
Ninesine hediye
ettiği kolyenin nehre düştüğü an. Kör ustanın, kör çırağı Muhammed, ağaçtan
güvercin, Muhammed’in babasını yurtta bekleyişi. Yatakhane yalnızlığı. Eksiklerin
verdiği azim, sahile vurmuş ağaç köklerinin arasında Muhammed. “Grinin 50
tonuna ” prim yaptırıp, hasılat çektirenlere inat, akıntıya karşı kürek
çekenlere selam olarak gelsin bu film.
Bir şarkıcının
sözlerinin dediği gibi, herkesin bir derdi var akar içerisine. Derdi olanlara
gelsin bu film, yalnızlaştırılan ama yalnızlığına hükmedenlere.
BİR ŞARKI…
Şarkının adı “Folon” . Seslendiren Salif Keita Mali doğumlu
kendisi. Afrika’da Mali ülkesini kuran
adamın Albino hastası torunu. Zenciler kıtasında kromozom kaynaklı, pigment
sorunu olan, sarımsı beyaz adam. Bugünlerde Afrika kıtasında parmakları, elleri
kesilerek, kendilerine uğur getirmesi için üzerlerinde o uzuvları taşıyan
zavallı zihniyetin haberleri geliyor.
Salif Keita’ da bu
hastalığın muzdaribi. Bu yüzden ailesi tarafından dışlanıyor, Farklılığından
dolayı terk ediliyor. Toplumdan dışlanmış bir insanın, çaba ve azimi, kendisini
yeteneklerine güvenmeye yönlendiriyor. Şarkı söylemeye, müzik gruplarında
saksafon çalmaya başlıyor.
Sonra zannedersem
Fransa’ ya kaçarak yerleşiyor. Burada bestecilik ve solistlik yapıyor. Yıllar
geçtikçe müziğin duayenlerinden ve özgün tarzı olan birisi olarak karşımıza
çıkıyor.
Hüznü ve terk edilmişliği, özlemi, hasreti resimlerine baktığımda anlayabildiğim, samimiyeti simasında bir insan. Enteresan bir şey daha söyleyeyim, şarkılarını bir başkasının söylemeye cesaret edemediği, ama hangi şarkısı olursa olsun ikinci dinlemede parçalarına vokal ettiğin bir de tarzı var.
Hüznü ve terk edilmişliği, özlemi, hasreti resimlerine baktığımda anlayabildiğim, samimiyeti simasında bir insan. Enteresan bir şey daha söyleyeyim, şarkılarını bir başkasının söylemeye cesaret edemediği, ama hangi şarkısı olursa olsun ikinci dinlemede parçalarına vokal ettiğin bir de tarzı var.
Şarkıya
geçtiğimizde, ‘’folon’’ sizi alıp götürüyor. Bana hissettirdikleri ise hüzün.
Sesli olarak dinletemeyeceğim ama tavsiyem hemen parçaya ulaşmanız.
Salif Keita aynı
zamanda, sinema filmi olan “ALİ’’ de, boksör Muhammed Ali’nin hayatının anlatıldığı
yapımın müziklerinin bestecisidir.
Dinlettiremediğime göre bu parçanın sözleri, bütün memleketinden
uzaklaştırılan ve hasret çekenlere gelsin. Vuslat olsun efendim.
Folon
(geçmişte), kimse sana sormadı
Folon (geçmişte), kimse bana sormadı
Folon (geçmişte), böyle yürürdü işler
Folon (geçmişte), ne olursa olsun
Folon (geçmişte), kimse bilmek bile istemezdi.
Ne olursa olsun.
Folon (geçmişte), kimse bana sormadı
Folon (geçmişte), böyle yürürdü işler
Folon (geçmişte), ne olursa olsun
Folon (geçmişte), kimse bilmek bile istemezdi.
Ne olursa olsun.
Hayata
geçirmek için dilekleri olan insanlar.
Kendileri hakkında düşünebilen insanlar.
Aç kalmış insanlar…
Hakkında ne olursa olsun konuşamazdın bile.
Geçmişte, geçmişte
Kendileri hakkında düşünebilen insanlar.
Aç kalmış insanlar…
Hakkında ne olursa olsun konuşamazdın bile.
Geçmişte, geçmişte
Bugün
içinde yer almayı düşünüyorsun.
Bugün içinde yer almayı düşünebiliyorum.
Bugün hepimiz içinde yer almayı düşünüyoruz.
Geçmiş. Bugün.
Bugün içinde yer almayı düşünebiliyorum.
Bugün hepimiz içinde yer almayı düşünüyoruz.
Geçmiş. Bugün.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder